Marc Levy Kimdir?

Marc Levy, 1961 yılında Fransa'da doğdu. Genç yaşta, on yedi yaşında iken Kızılhaç Örgütü'ne katıldı ve altı yıl boyunca gönüllü olarak bu örgütün çatısı altında hizmet verdi. Bu süreçte, Paris-Dauphine Üniversitesi'nde işletme ve bilişim alanlarında öğrenimine devam etti. Gelecekteki kariyerine yön verirken, önce bilişim, ardından da mimarlık alanında faaliyet gösteren iki şirket kurdu ve yönetti.

Yazarlık yolculuğu, oğluna anlattığı hikayeleri kağıda dökmeye karar vermesiyle başladı. Bu karar, onun ilk romanı olan "Keşke Gerçek Olsa"nın doğuşuna vesile oldu. Kitap, dünya çapında büyük bir başarı elde etti ve aylarca en çok satanlar listesinde üst sıralarda yer aldı. Marc Levy, tam anlamıyla yazmaya adanmış bir yazar olarak, ardı ardına on altı romana daha imza attı. İlk romanının başarısını tekrarlayarak, eserleri kırk dokuz dile çevrildi ve dünya genelinde kırk milyondan fazla sattı, böylece Marc Levy'yi en çok okunan Fransız yazarlardan biri haline getirdi.

Levy'nin kariyerinde önemli bir dönüm noktası, 1990'ların sonlarına doğru yaşandı. O dönemde, senarist olan kız kardeşinin teşvikiyle, Editions Robert Laffont'a bir hikaye yazdı. Bu hikaye, "If Only It Were True" olarak yayınlandı. Yapılan anlaşma sonucunda, Steven Spielberg (DreamWorks) bu romanın film haklarını satın aldı ve yapımcılığını üstlendiği "Cennet Gibi" filmi, 2005 yılında Amerika'da gişe rekorları kırdı.

"Keşke Doğru Olsaydı"nın yayınlanmasının ardından Marc Levy, tam zamanlı olarak yazmaya başladı. Ayrıca, ilk evliliğini yirmi altı yaşında gerçekleştirdi ve bu evlilikten, ilham kaynağı olan bir oğlu oldu. Şu anda evli ve New York'ta yaşıyor.

1963 yılında Fransa'da doğan Marc Levy'nin hayatı da oldukça ilginç. O da 17 yaşında Kızılhaç Örgütü'ne katıldı ve altı yıl boyunca gönüllü olarak hizmet verdi. Paris-Dauphine Üniversitesi'nde öğrenim gördüğü dönemde yirmi üç yaşında ABD'ye yerleşti ve yedi yıl sonra Fransa'ya dönüp iki arkadaşıyla bir mimarlık şirketi kurdu. On yıl boyunca bu şirketi yönetti. 40 yaşına yaklaştığında, oğluna anlattığı hikayeleri yazıya dökmeye karar verdi ve "Keşke Gerçek Olsa" adlı ilk romanını yazdı. Bu roman büyük başarı elde etti ve onu yazarlık kariyerinde yeni bir döneme taşıdı.